RESTORATİF TEDAVİ

Sincan Diş

Konservatif Tedavi

Diş çürüğü nedir? Diş çürüğü, basit tanımıyla, çoğunlukla dişin en dış sert dokusu olan mine, onun altındaki dentin ve zaman zaman da kök yüzeyini örten sement dokusunun yıkılması olayıdır. Genellikle karbonhidratlı yiyeceklerin (şeker ve nişasta, kola ve benzeri gazlı şekerli içecekler, kek çikolata vb. özellikle yapışkan gıdaların diş yüzeyinde uzun süre kalması nedeniyle oluşmaktadır. Ağızda yaşamakta olan bakteriler bu gıda artıklarıyla beslenmekte ve sonuç olarak ağızdaki mikroorganizmalar yardımıyla asit üretilmektedir. Bir süre sonra, bu asit ortam yukarıda adı geçen diş sert dokularını parçalayıp yıkımına neden olmakta ve diş çürükleri oluşmaktadır. Çürük oluşumu nasıl önlenebilir? Florlu bir diş macunu ile dişler günde en az iki kez 2 dakika hekiminizin önerdiği şekilde fırçalanmalıdır. Her gün dişlerin araları diş ipliği veya ara yüz fırçası ile temizlenmelidir. Besin değeri olan gıdalar tüketilmeli ve öğün aralarında bir şey yememeye özen gösterilmelidir. Diş hekimi ile görüşülüp özellikle azı dişlerinin koruyucu bir malzeme ile örtülerek korunmasına ihtiyaç olup olmadığı belirlenmelidir. Ağız içi muayene yapılması için diş hekimi en az 6 ayda bir ziyaret edilmelidir.

Amalgam dolgular

Amalgam dolgular gümüş dolgular olarak ta tanımlanır. Amalgam; gümüş, kalay ve bakır alaşımının, cıva ile karıştırılması ile elde edilir. Karışımın %45-50`sini oluşturan civa, metalleri birbirine bağlayarak dayanıklı bir dolgu malzemesi yaratmış olur. 150 yıldan beri geliştirilerek kullanılmakta olan amalgam dolgular, çok sayıda dişin korunarak ağızda kalmasına hizmet etmiştir. Amalgam dolgularla, tıbbi hastalıkların ortaya çıkması arasında gerçek bilimsel kesin bir kanıt gösterilememiştir. Bu sebeple, amalgam dolgular, hastaların tedavisinde güvenle kullanılan bir malzeme olarak güncelliğini sürdürmektedir. Amalgamdaki civa zararlı mıdır? Amalgam dolgudaki civa zehirli değildir. Civa diğer metallerle birleştiğinde kimyasal yapısı değişir ve zararsız hale geçer. Çiğneme ve öğütme sonucunda ağızda açığa çıkan civa miktarı su, hava ve yiyeceklerde alınan miktardan çok daha küçüktür. Bütün bilimsel araştırmalarla civanın zararsız olduğu sonucuna varılmıştır. Amalgamlar söküldüğünde civanın oluşturduğu düşünülen bazı hastalıkların iyileştiği iddia edildiği halde bilimsel olarak ispatlanamamıştır.

Diş hekimleri amalgamı niçin tercih ederler?

Amalgam hala en zararsız, en uzun ömürlü ve en ucuz dolgu maddesidir. Yılda, bir milyardan fazkla amalgam dolgu yapıldığı hesaplanmıştır. Diğer dolgu maddelerine oranla çok daha kısa zamanda ve kolay uygulanabilirler. Porselen, altın ve beyaz dolgular gibi dolgu malzemeleri hem daha pahalıdırlar hem de daha çok zaman ve dikkat isterler. Ayrıca altının dışındakiler amalgam kadar uzun ömürlü değildir. Amalgam ancak civaya allerjisi kesin olarak tespit edilenlerde kullanılmamalıdır ki, bu da yüzde birden çok daha düşük bir olasılıktır. Gerekmediğinde amalgam dolgular sökülmemelidir. Çünkü hem gereksiz masraf getirmekte hem de dişe zarar verme olasılığını arttırmaktadır.

Amalgam restorasyon sonrası hastaya uyarılar

Uygulamanın yapıldığı tarafı en az bir saat kullanmaması ve takip eden 24 saat içinde de dikkatli olunarak sert şeyleri o bölgede çiğnememesi hastalardan istenmelidir.Hastaya 24 saat geçtikten sonra polisaj işlemi.,için ikinci bir randevu verilmelidir.Bu uygulama, hem amalgamın metalik özelliklerini iyileştirme hem de kullanım sonrası restorasyonun anatomik ve fonksiyonel olarak tekrar gözden geçirilme olanağını sağlayacaktır. Amalgam dolgulardan sonra kısa süreli bir sıcak-soğuk duyarlılığı olabilmekte ve bu zamanla kaybolmaktadır.Ancak ender olsa da bazı kişilerde ağızda çeşitli metaller bulunduğunda ya da çatal gibi başka bir metal girdiğinde elektriklenmeden doğan hassasiyetler olabilmektedir.Geçmeyen duyarlılıklarda duyarlılığın yalnızca bu sebebten olduğuna emin olduktan sonra restorasyonu metal olmayan bir restoratif madde ile değiştiımek çözüm olabilir.

Amalgama karşı alerji gelişebilir mi? Amalgam dolgulara alerjisi olan çok az sayıda birey görülmüştür. Bu nadir durumlarda, cıva alerjik reaksiyona neden olmaktadır. Amalgam alerjisi belirtileri tipik bir cilt alerjisine benzer. Gerçek amalgam alerjisi olan bireylerin ailelerinde de metal alerjisi olanlar görülebilir. Alerji tanısı konulmuşsa, başka alternatif bir dolgu materyali seçilmelidir. Diş renginde dolgu malzemeleri var mıdır? Kompozit rezinler diş renginde materyaller olup (cam ve reçineden oluşan) dolgu ve kırık diş tamiri için kullanılabilirler. Diş renginde olduklarından, doğal dişlerden ayırt edilmeleri güçtür. Genellikle, estetiğin önemli olduğu ön diş dolgularında tercih edilirler. Arka bölgelerde, çürüğün derinliğine‐genişliğine ve yerine göre de uygulanırlar. Ancak amalgam dolgulardan daha pahalı dolgu malzemeleridir. Halk arasında lazerli dolgu olarak da bilinmektedirler. Ancak kullanılan ışık cihazı lazer değildir, bu dolgu materyalleri için geliştirilmiş bir ışık cihazıdır.

Kompozit Dolgular

Kompozit dolgular estetik diş renginde yapılan dolgulardır. halk arasında "beyaz dolgu", "ışınlı dolgu", "lazer dolgu" olarak da adlandırılmaktadır. Kompozit kelimesi terminolojik olarak materyallerin "fiziksel bir karışım" anlamına gelmektedir. Kompozit dolgu içinde silikon dioksit parçacıkları olan bir plastik karışımdır. Diş renginde olduğu için beyaz dolgu olarak tanımlanırlar. 1960'larda yalnızca ön dişlerde kullanıldıkları halde materyalin ileri derecede geliştirilmesiyle çiğneme basınçlarına dayanıklı ve daha az aşınan bir dolgu maddesi larak arka dişlerde de başarılı olarak uygulanabilmektedirler.

Hangi durumlarda kullanılır?

Kompozit dolgu, en kolay ve en ucuz kozmetik diş tedavi işlemleri arasında yer alır. Kompozit dolgu çürümüş, kırılmış ve aşınmış dişlerde dolgu malzemesi olarak tedavi amaçlı, kozmetik amaçlı olarak da renklenmiş dişlerin görünümünü düzeltmek, dişler arasındaki aralıkları kapatmak veya dişlerin şeklini veya rengini değiştirmek için kullanılabilir.

Kompozit dolgular nasıl yapılır?

Dişteki çürük boşluğuna "kavite" diyoruz. İlk olarak kavite çürükten temizlenir, tüm yumuşamış diş dokusu temizlenir. Kavite dezenfekte edilir. Dişe asit tatbik edilir. Asit bondingin dişe yapışması için diş üzerinde gözenekli bir yapı oluşturur. (Günümüzde artık asitsiz bonding maddeleri de kullanılmaktadır.) Diş ile dolguyu birbirine bağlayan "bonding" sürülür ve sertleşmesi için belli bir süre ışınlı dolgu cihazı tutulur. Bundan sonra kompozit dolgular, hazırlanan kaviteye kalınlığı 2 mm yi geçmeyecek tabakalar halinde yerleştirilir ve her tabaka özel ışınlı dolgu cihazınızın mavi ışığı ile sertleştirilir. Bu işlem bitince kompozit dolguya doğal diş formu verilir. Diş üzerindeki fazlalıklar dolgudan alınır, eksiklik varsa tamamlanır. Oklüzyon (ısırma düzlemi) kontrol edilir. Gerekli düzeltmeler yapılır. En sonunda dolguya aynı seansta cila yapılır. Hastamız artık dişini rahatlıkla kullanabilir. Yeme içme için herhangi bir süre beklemesine gerek yoktur.

Kompozit dolgunun ömrü ne kadardır?

Hastalarmızın hep bu soruyu sorar. Böyle bir soruya tam net cevap verebilmek güçtür. Dolgunun ömrü ağırlıklı olarak hastaya bağlıdır. Hasta eğer dolgu sonrası dişlerine gereken bakım ve özeni gösterirse dolgusunun ömrünü uzatır. Eğer gereken ağız ve diş bakımını yapmaz ise ömrünü kısaltır. Sıklıkla hastalar dolgu yapıldıktan sonra dişlerinin bi daha çürümeyeceğini düşünürler. Oysa bu düşünce yanlış bir inanıştır. Tam aksi; dolgulu dişler daha kolay çürüyebilir. Eğer hastamız çürük henüz küçük iken dişhekimine başvurur ise yapılan dolgu daha uzun ömürlü olur. Fakat diş iyice harabolduktan sonra dişhekimine başvurur ise hekimin dolguyu dişe tutturabilmesi daha zor olur. Dolgu tutsa bile bir süre sonra sert şeyler ısırıldığında dolgu düşebilir. Hekimin tekniği el becerisi, kullandığı dolgu malzemesi, alet ve ekipman da dolgunun ömrünü belirler. Ayrıca hastanın hekimi ile kooperasyonu, hekimin dolgu yaparken işini kolaylaştırması da önemlidir.

Avantaj ve dezavantajlar:

Yine hastalarımızın sık sorduğu sorulardan biri de: Amalgam dolgu mu daha iyidir, yoksa beyaz (kompozit) dolgular mı?. Bu sorunun cevabı da yine görecelidir. Ön dişlere zaten amalgam özellikle estetik nedenlerle hiç yapılmamaktadır. Amalgam yada kompozit herhangi biri için bu daha iyidir demek çok güçtür. Her ikisinin de avantaj ve dezavantajları mevcuttur.
• Amalgam dolgular ısırma kuvvetlerine daha dayanıklıdır ve daha zor aşınırlar. Beyaz dolgular ise daha kolay aşınabilirler.
• Amalgam dolguların ömrü beyaz dolgulara göre biraz daha fazladır.
• Beyaz dolguların en önemli avantajı estetik diş renginde olmalarıdır. Hatta bazen dişten ayırtedilebilmeleri çok güç olur.
• Beyaz dolgular dişe kimyasal olarak tutunduğundan, kavite hazırlanırken sadece çürüğün temizlenmesi yeterlidir. Bu ise dişte daha az madde kaybı demektir. Amalgam dolgular ise fiziksel-mekanik olarak dişe tutunurlar bu nedenle dişte daha fazla madde kaybı olmaktadır.
• Amalgam dolgu sonrası dişte ağrı kompozit (beyaz) dolgulara göre daha azdır. Kompozit dolguların en önemli dezavantajı işlem sonrası duyarlılıkların olmasıdır.
• Kompozit dolguların renkleri, kahve, çay gibi boyayıcı yiyeceklerle de hafifçe değişebilmektedir.
• Amalgam dolgu yapıldıktan sonra en az ortalama 2-3 saat birşey ısırılamaz iken. Kompozit dolgudan hemen sonra yemek yenebilir.
• Amalgam dolgu ileride kırıldığında tekrar dolgu üzerine dolgu yapıştırılamaz iken kompozit dolgulara ilave yapılabilir.
• Amalgam dolgu çürüklere daha dayanıklıdır.
• Kompozit dolgu yapımı amalgam dolgu işleminden daha uzun sürer ve daha ince bir çalışma gerektirir.
• Kompozit dolgu amalgama göre daha pahalıdır.
• Kompozit dolgu yapıldıktan sonra hemen cilalanabilir. Amalgam dolgu ise en erken 24 saat sonra cilalanabilir.

Kompozit restorasyonlar sonrası hastalara uyarılar

Beyaz (kompozit) dolgu sonrası hassasiyet şeklindeki ağrı sık izlenenen bir şikayettir. Bu çoğu kez zamanla azalır. Eğer sıklığı ve şiddeti artmıyorsa korkmaya gerek yoktur. Beklendiği takdirde birkaç hafta içinde geçecektir. Dolgu sonrası bazen dolguda yükseklik kalabilir. Bu durumda hasta yutkunurken veya dişlerini ısırdığında ağrı olur. Eğer dolgudaki yükseklik çok minimum ise bu sefer de yemek yerken ağrı görülebilir. Böyle bir durumda ağrı kesici alınmamalıdır. Hemen en kısa zamanda dolguyu yapan dişhekimine gidilmelidir. Dişhekimi dolgudaki yüksekliği aldığı takdirde ağrınız geçecektir. Kompozit dolgularda aynı seansda polisaj (cilalama) işlemi yapılabilmektedir. Ancak çok büyük restorasyonlar ya da çok diş için yapılan seri restorasyonlarda hastayı bir defa daha kontrole çağınp varsa gerekli düzeltmeleri yapmak hem estetik hem fonksiyon açısından çok daha iyi olacaktır. Bu mateyallerle ön dişlerde çok büyük kayıplar restore edilebilmekte bu nedenle hastaların ısırmada dikkatli olmalarının bu restorasyonların ömrünü uzatacağının da anlatılması gerekmektedir. Özellikle önyüzde yapılan uygulamalardan sonra ne kadar iyi polisaj / cila yapılmış olsa da boyayabilen yiyecek ve içeceklerin dolguların renklerini değiştirebileceği yine hatırlatılmalıdır. Aşınma nedeni ile restore edilmiş dişlerde daha çok dikkat edilmesi gereken şey de hastaya çok sert olmayan diş fırçaları önermek ve fırçalama yöntemlerinde düzeltmeler yapabilmelerini sağlamaktır. Bu öneriler geniş ön yüz restorasyonlan için de geçerlidir.